Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 yıl sonra adım attığı CHP’nin Genel Başkanlık odasında bir süre etrafına bakıp “Sanki biraz değişiklik olmuş” dedi.
Aslında oda aynı oda.
Oturma düzeni bile değişmedi.
Ancak Kılıçdaroğlu ile başlayıp İmamoğlu ve Özel ile devam eden değişim çabası CHP’yi baştan sona yeniledi.
Ve nihayet Özel’in 31 Mart’tan sonraki normalleşme çağrısı Erdoğan’ı CHP’nin kapısına getirdi.
Denebilir ki...
Bu bir iade-i ziyaret.
Öyle olsa dahi Erdoğan açısından siyasi önemi azalmıyor. Çünkü Erdoğan’ın 22 yıldır başvurduğu, CHP’yi çöp-çamur ve çukurla özdeşleştiren, din düşmanlığı ve ırkçılıkla suçlayan söylemini aylardır işitmiyoruz.
CHP karşıtlığını meslek edinmiş olan AK Partili siyasetçiler ve iktidar basını suspus.
MEŞRUİYET TARTIŞMASI BİTTİ
Yalnızca AK Parti’de değil, CHP’de de söylem değişiyor.
Erdoğan’ı karşılamak için CHP’nin kapısına Cumhurbaşkanlığı forsunu asmak, meşruiyet tartışmasını bitirmek demek. Erdoğan’ın meşruiyeti ve partili cumhurbaşkanlığı bahsi CHP açısından Kılıçdaroğlu devriyle birlikte kapanmış görünüyor.
Geriye bir tek Beştepe’ye ayak basma tövbesi kalıyor.
Öyle anlıyorum ki Beştepe’yi boşaltma ve üniversiteye tahsis etme vaadi bundan böyle hatırlanmaz ve dile getirilmez olur. CHP’liler Beştepe’ye adım atar mı; onu zamanla göreceğiz.
‘SİZDEN ACİLEN ADIM BEKLİYORUZ’
Neyse...
Görüşmeye döneyim.
Özel, Erdoğan’ı merdivenlerde karşıladıktan sonra basamakları çıktılar.
CHP tabelası altında el sıkışıp fotoğraf verdiler.
Genel başkanlık odasına girdiler.
Erdoğan ve Özel, yan yana iki koltukta oturdu.
Koltuklar aynı boy ve genişlikteydi.
Özel, iki liderin eşit olduğu mesajını verdi böylece.
Önceki ziyarette olduğu üzere Erdoğan’ın yanında Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Özel’in yanında emekli büyükelçi ve İstanbul Milletvekili Namık Tan hazır bulundu.
Özel, nezaket gereği Erdoğan’a söz verdi.
Cumhurbaşkanı, en uzun konuşmasını başlarken yaptı. “Darbe anayasasını değiştirmek lazım. Bu anayasadan kurtulalım. İşbirliğimizin somut bir sonucu olsun” dedi.
Özel, söz aldı.
“Seçimlerde 17.5 milyonun oyunu aldık. Ben Anayasa masasına otursam bile 17.5 milyon oturmadıktan sonra önemi yok. Onları masaya oturtmak için yapmanız gerekenler var. Halkın gündeminde ekonomik sorunlar var. Sizden acilen adım bekliyoruz” dedi.
Asgari ücrete temmuzda zam yapılmasını istedi.
“Eskiden ara zam yapılıyordu. Şimdi zam yapmamaktan söz ediyorsunuz. Olacak iş değil” diye konuştu.
Emekli aylıklarının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini teklif etti.
Buğdayda alım fiyatının ton başına 15 bin TL’ye, çayda kilo başına 25 TL’ye çıkarılmasını tavsiye etti.
Erdoğan, sessizce dinledi.
Büst gibi durdu.
‘POPÜLİZME GEREK YOK’
CHP lideri, atanamayan öğretmenlerin, özel okul öğretmenlerinin, staj ve çıraklık mağdurlarının, emeklilikte kademe bekleyenlerin, kira yardımı sona erecek depremzedelerin sıkıntılarını da aktardı.
Sorunların çözüme kavuşturulması için adil vergi sistemine ihtiyaç olduğunu söyledi ve bu amaçla siyasi partilerin katılımıyla TBMM’nin çalıştırılmasını istedi.
“Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı” dedi.
Erdoğan, “Realist olmak lazım. Popülizme gerek yok” şeklinde karşılık verdi.
CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le biraraya gelebileceğini söyledi.
Nitekim dün Özel açıkladı:
CHP’li üç ekonomi kurmayı Şimşek’le görüşecek.
EMİNE ŞENYAŞAR’IN RİCASI
Özel’in gündeminde yalnızca ekonomi yoktu.
Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasını eleştirdi.
“Başka belediyelere de kayyum atanması yönünde tasarrufunuz varsa bu daha büyük bir felaket olur” dedi.
Suruç’ta 2018’deki seçim kampanyasında AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın aşireti tarafından iki oğlu ve eşi öldürülen Emine Şenyaşar’ın Adalet Bakanlığı önündeki nöbetinden söz etti.
“Sizinle görüşme arzusu var” dedi.
Erdoğan, sustu.
Sinan Ateş suikastına ve eşi Ayşe Ateş’in adalet arayışına değindi.
“Bir de siz dinleyin” dedi.
Erdoğan, “Bugün görüşeceğim” dedi.
Özel’den sonra Ateş ve kızlarını konuk etti.
20 TEMMUZ’DA KIBRIS’TA GÖRÜŞECEKLER
Özel, başta İstanbul olmak üzere CHP’li belediyelerin kredilerinin onaylanmadığından şikayet etti.
Erdoğan, “Benim önümde bekleyen bir onay yok” diye yanıt verdi.
Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nda seçimleri aşırı sağcılar ve ırkçıların kazandığını belirterek, “Sizin Sosyalist Enternasyonal’daki konumunuz ırkçılığın yükselmesine engel olabilir. Beraber çalışmak lazım” dedi.
20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünde adada olacağını belirterek, “Birlikte gidelim” dedi. Özel, zaten törenlere katılacağını söyledi ve bu teklifi kabul etti.
Özel, görüşme bitiminde Erdoğan’a notlarından oluşan dosya sundu.
Karşılıklı hediyeler takdim edildi.
CHP, SOMUT SONUÇ BEKLİYOR
Özel, görüşmede Erdoğan’a “Somut sonuçlar gerekir. Ne kadar somut sonuç doğurursa müzakereyi o kadar ileri götürürüz. Aksi takdirde çok güç” dedi.
Ancak Erdoğan’ın anayasa değişikliği dışında bir gündeminin olmadığı anlaşılıyor.
Bir CHP’li yetkili şöyle diyor:
“Biz çantamızda memleket sorunlarını götürüyoruz. Onların çantasında anayasa dışında bir şey çıkmıyor.”
CHP’liler yine de masadan kalkmayı doğru bulmuyor.
Toplumun müzakereye kredi açtığını ifade ediyorlar. CHP’ye oy vereceğini belirten üç seçmenden birinin 31 Mart’tan sonra geldiğini kaydediyorlar. Partinin büyüdüğünü ve büyümek zorunda olduğunu savunuyorlar.
Fakat anayasa değişikliği için masaya oturmaya ve iktidarın ömrünü uzatacak şekilde bir koalisyona girmeye soğuk bakıyorlar.
“Hayatını dolduran bir partiyle koalisyon kurmak, onlara hayat öpücüğüdür” diyorlar.
‘Tayyip dede, babamın katillerini cezaevine at’
Erdoğan, Özel’i ziyaretinden sonra Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve kızlarını Beştepe’de ağırladı.
Ateş, görüşme bitiminde bana şöyle yazdı:
“Cumhurbaşkanından bana ve Sinan’a yöneltilen FETÖ’cü iddialarının araştırılmasını ve sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılmasını istedim.”
Ateş’in küçük kızı Banuçiçek, görüşmede Erdoğan’a “Tayyip dede, ben çok korkuyorum. Ne olur, babamın katillerini yakala, cezaevine at” dedi.
Erdoğan, “Babanın katilleri en kısa zamanda yargılanacak” diye söz verdi.
Ateş, ilerleyen günlerde Kılıçdaroğlu ve Akşener’i de ziyaret edecek.